KELİMETÖR - TÜRKÇE SÖZLÜK

ANASAYFA/SÖZLÜK

durmak, -ur 

1. nesnesiz  Hareketsiz durumda olmak
Motorlu su taşıtlarından biri de kanal rıhtımının tam bizim önümüze düşen bir noktasında demir atmış duruyordu.  - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
2. İşlemez olmak, çalışmamak
Bileğimdeki saat durmuş.  - Aka Gündüz
3. Bir yerde bir süre oyalanmak, eğlenmek, eğleşmek, tevakkuf etmek
Yolda nerede çeşme gördümse durdum, elimi yüzümü yıkadım, su içtim.  - Necati Cumalı
4. Dinmek, kesilmek
5. Varlığını sürdürmek
6. Var olmak
7. Beklemek, dikilmek
Oturacak değil, ayakta duracak yer yok.  - Reşat Nuri Güntekin
8. Yaşamak
9. Birisinin malı olarak bulunmak veya o malla ilişkisi olmak
10. Kalmak
Artık çok durmamış, yanındaki hanımla birlikte balodan çıkmış.  - Mahmut Yesari
11. Bir yerde olmak veya bulunmak
Aspirin getirmeyeceğini adı gibi biliyordu çünkü çekmecesinde dokunulmamış bir kutu duruyordu.  - Tarık Buğra
12. Belli bir durumda, bir görevde bulunmak
Her gelişimde ben de maçları seyreder, kaleci dururdum.  - Haldun Taner
13. Ara vermek
14. Bir konuyla çok ilgilenmek, üstüne düşmek
15. yardımcı fiil  Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur: Çalışadurmak, bakadurmak, getiredurmak, yiyedurmak gibi
durmak ile ilgili atasözü ve deyimler
durmak kelimesinin birleşik formları
Bir Kelime
görümsetme

1. Sinema filmlerinden kesilmiş bölüm

Bir Atasözü - Deyim
baş üstünde tutmak

çok iyi ağırlamak