KELİMETÖR - TÜRKÇE SÖZLÜK
ANASAYFA/SÖZLÜK
tutuk
1. sıfat Akıcı, rahat konuşamayan
Önce benim sonra kardeşimin elini avuçlarının arasına alıp tutuk ama heyecansız bir sesle yakında yeniden evleneceğini söyledi. - Elif Şafak
2. Eski işlevini göremez duruma gelmiş
Ne var ki banyo kapısının sürgüsü tutuk, kilidi de kırık olduğundan, kolu indirerek dışarı çıkmayı başarmıştı her seferinde. - Elif Şafak
3. Olması gereken gibi olmayan
4. Bir organ hareket edemez olmuş
Geçen gün beni dövdüler. Boynum, omuzlarım hâlâ tutuk. - Attila İlhan
5. Kısılmış, kesik
Ağır ağır ve tahtalar arasında boğulan tutuk akislerle yükseliyordu. - Peyami Safa
6. hukuk Tutuklu
7. Kapalı, tıkalı
8. Sıkıntılı
Bu tutuk hava içinde saat ona doğru Meclisin zili uzun uzun çaldı. - Ruşen Eşref Ünaydın
9. mecaz Durgun, çekingen, sıkılgan
Bu babadan geçme derviş huyum, hoşgörüm yüzünden tutuk oluşumu anlamıyorlar. - Nezihe Meriç
tutuk kelimesinin birleşik formları
Bir Kelime
mermercilik
1. Cilalı yüzeyler elde etmek için sert taşları işleme sanayisi
2. Mermer işleme sanatı
Bir Atasözü - Deyim
dünyanın sonu değil
`her şey daha bitmedi, umut var` anlamında bir söz