KELİMETÖR - TÜRKÇE SÖZLÜK
ANASAYFA/SÖZLÜK
savurmak
1. -i Havaya atıp dağıtmak, saçmak
İşçiler buğdayı savurmakta ve taneyi samandan ayırmaktadır. - Necip Fazıl Kısakürek
2. Rüzgâr, şiddetle eserek bir yeri, bir şeyi altüst etmek, havaya kaldırmak, dağıtmak
3. Kaldırıp atmak, fırlatmak
Adam birden silkinip beni yavaşça yana savurdu. - Nazlı Eray
4. nesnesiz Şiddetle döndürerek sallamak, kaldırarak vurmak
5. Bir sıvının havalanmasını veya kaynayan sıvının taşmasını önlemek, soğutmak amacıyla alıp yine kendi kabına dökmek
6. Sallamak, uçurmak, dalgalandırmak
Ayaklarını boşluğa savururken küçük dolap gürültüyle yıkıldı. - Peyami Safa
7. nesnesiz Yalan, küfür vb. söylemek
Onun bütün çapkınlığı Solmaz'a yoldan geçerken savurduğu birkaç kelimeden ibaretti. - Haldun Taner
8. mecaz Boşuna ve çok miktarda harcamak, israf etmek
Bir Kelime
kopartılmak
1. Kopartma işi yapılmak
Bir Atasözü - Deyim
bir tuhaflığı olmak
kendini iyi hissetmemek