KELİMETÖR - TÜRKÇE SÖZLÜK
ANASAYFA/SÖZLÜK
kavruk
1. sıfat Kavrulmuş olan
2. Kurumaya yüz tutmuş
Armutların en fenası, en kavruk, en lekeli ve en hamı bile asildir. - Refik Halit Karay
3. mecaz Zayıf
İşe yaramaz, cansız bir merkebimiz vardı. Sütsüz ve kavruk bir de dişi devemiz. - Necip Fazıl Kısakürek
4. mecaz Yaşı ilerlemesine karşın iyi gelişememiş olan
Kalem gibi baldırlı, kavruk çocuklara para verdim. - Sait Faik Abasıyanık
Bir Kelime
özgün
1. Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan, orijinal, ibdai
2. Bir buluş sonucu olan, nitelikleri bakımından benzerlerinden ayrı ve üstün olan
3. Çeviri olmayan, asıl olan (metin), orijinal
Bir Atasözü - Deyim
ağzında yaş kalmamak
bir düşüncesini bir kimseye birçok kez söylemiş olmak