KELİMETÖR - TÜRKÇE SÖZLÜK

ANASAYFA/SÖZLÜK

kaldırmak

1. -i  Bulunduğu yerden almak
2. Yukarı doğru hareket ettirmek
Gözlerini yüzüme kaldırdı. İkimiz de mavi mavi baktık.  - Sait Faik Abasıyanık
3. Yükseltmek
4. Ürün toplamak, taşımak
İki tarla ötede Çetecioğlu Mustafa, bu yıl mahsulünü kaldırdığı tarlayı nadas etmekle uğraşıyordu.  - Nabizade Nâzım
5. Çekmek, taşımak
6. Bir kuruluşun çalışmasına son vermek, feshetmek, lağvetmek
Meclis ... olağanüstü hâli kaldırabilir.  - Anayasa
7. -e  Hastayı hastaneye götürmek
Yarasının dikişleri koptu dün öğleden sonra, Fransız Hastanesine kaldırdılar.  - Aka Gündüz
8. Tören yaparak ölüyü gömmek
9. Toplamak
Anası, kardeşi ile hep beraber sofrayı kaldırdılar.  - Necati Cumalı
10. Alıp başka yere götürmek
11. Uyandırmak
Bir gece yanında mihman olduğum / Sabah oldu deyi kaldırdın beni  - Halk türküsü
12. Piyasadan çekmek
13. Elin ulaşamayacağı yere koymak, saklamak
14. Kaçırmak
Yakın köyden kaldırdığı bir yosmayı sarhoş etmekle meşguldü.  - Sait Faik Abasıyanık
15. İyi etmek, iyileştirmek
16. Bir şeyden çokça satın almak
17. Tayin etmek, atamak
Günün birinde bu müdürü başka, daha önemli bir yere kaldırdılar, buraya da bir başka müdür getirdiler.  - Memduh Şevket Esendal
18. Yok etmek, ortadan silmek
Yeryüzünden hayali kaldırın, dünya bir taş ve toprak yığınından ibaret kalır.  - Orhan Seyfi Orhon
19. nesnesiz  Uygun gelmek, yakışmak
20. argo  Çalmak, aşırmak
kaldırmak kelimesinin birleşik formları
Bir Kelime
oldurgan

1. Geçişli değilken bir ek katılarak geçişli duruma getirilen (fiil)

Bir Atasözü - Deyim
eli genişlemek

bolca paraya kavuşmak