KELİMETÖR - TÜRKÇE SÖZLÜK
ANASAYFA/SÖZLÜK
çakmak, -ar
1. -e Vurarak sokup yerleştirmek
2. Çivi ile tutturmak
İsa'nın ruhu eğer bugün içinden çıkmış olduğu yere inerek bu sahneyi görseydi, kim bilir patriklerini hangi oduna çakardı. - Falih Rıfkı Atay
3. Kazık çakıp hayvan bağlamak
4. Bir şeyi başka bir şeye sürtmek, vurmak veya çarpmak
5. nesnesiz Parıldamak, ışık vermek
6. mecaz Saplamak
Bir tanesi altısına yeterken, ben altı kurşunu bir tanesine çakıverdim. - Aka Gündüz
7. teklifsiz konuşmada Sezinlemek, anlamak, farkına varmak
Vallahi çaktı mı çakmadı mı anlayamadım. Parasını aldı, tüydü. - Sait Faik Abasıyanık
8. nesnesiz İçki içmek
9. -den Anlamak, bilmek
Ay, bu kadın İngilizceden de çakıyor mu? - Nezihe Araz
10. -i Vurmak
11. -den Sınavda başarısız olmak
12. argo Kabul etmeyeceği bir şeyi kurnazlıkla kabul etmesini sağlamak
çakmak kelimesinin birleşik formları
Bir Kelime
verilebilmek
1. Verilme ihtimali veya imkânı bulunmak
Bir Atasözü - Deyim
bir sürçen atın başı kesilmez
`şimdiye kadar sizi memnun etmiş olan kişi bir kez yanlış iş yaptığında kendisine hemen ağır ceza verilmemelidir` anlamında kullanılan bir söz