KELİMETÖR - TÜRKÇE SÖZLÜK

ANASAYFA/SÖZLÜK

çıkmak, -ar 

1. -den  İçeriden dışarıya varmak, gitmek
Ortalık ağarırken bir arkadaşımla yorgun adımlarla konaktan çıktık.  - Falih Rıfkı Atay
2. nesnesiz  Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek
Bu mülakatımızdan esaslı bir netice çıkmadı.  - Atatürk
3. nesnesiz  Bir meslek veya bilim kurumunda okuyup yetişmek, mezun olmak
Çiçeği burnunda subay çıkar çıkmaz, ben size bir emir eri bulurum.  - Haldun Taner
4. Bulunduğu yeri bırakıp başka yere geçmek, taşınmak, ayrılmak, ilgisini kesmek
Yeni evimizden çıkıp eski evimize taşındık.  - Yusuf Ziya Ortaç
5. Süresi dolduğunda ayrılmak
6. nesnesiz  Yapılmak, yürümek
7. Yetişecek ölçüde olmak
8. Eksilmek
9. Meydana gelmek
Uygunsuz dediğim vakalardan biri bir salon oyunu yüzünden çıkmıştır.  - Reşat Nuri Güntekin
10. nesnesiz  Sıyrılmak, ayrılmak
11. nesnesiz  Herhangi bir durumda olduğu anlaşılmak
12. Bir durumla ilgili niteliklerini yitirmek, bir durumdan başka bir duruma geçmek
Çok sonra öğrenecek bunu. Çok sonra, çocukluktan çıkıp kocaman adam olduktan sonra.  - Tarık Dursun K.
13. -i  Bir şeyin yukarısına doğru yürümek
Uzun, dik merdivenli bir yokuşu çıktık.  - Refik Halit Karay
14. nesnesiz  Bir inceleme, bir araştırma sonucu bulmak
15. -e  Yetkili birinin makamına iş için gitmek
16. -e  Talihine veya payına düşmek, isabet etmek, vurmak
17. nesnesiz  Bir konu yetkililerce karara bağlanmak
18. -e  Mal olmak
19. -e  Oyunda herhangi bir rolü oynamak
Arsız ve aptal mahalle çocuğu rolüne çıkmıştı.  - Bedri Rahmi Eyuboğlu
20. -e  Bir yere ulaşmak, varmak
Karşı kaldırıma geçtiler, sağa sola saptılar, demir yoluna çıktılar.  - Memduh Şevket Esendal
21. -e  Karaya ayak basmak
1919 senesi Mayıs'ının on dokuzuncu günü Samsun'a çıktım.  - Atatürk
22. nesnesiz  Yayılmak, duyulmak
Başından beri gazetelerde enstitü hakkında havadisler çıkıyordu.  - Ahmet Hamdi Tanpınar
23. nesnesiz  Olmak, bulunmak, var olmak
Bayramın son günü her iki kadının da işleri çıkmıştı.  - Osman Cemal Kaygılı
24. -e  Bir iddia ile ortalıkta görünmek
Sen onun karşısına çapkın bir adam gibi çıktın.  - Peyami Safa
25. nesnesiz  Yayılmak
26. -e  Karşı gelebilmek, boy ölçüşmek
27. -e  Bulaşmak
28. -i  Binaya kat eklemek
29. -e  Bir sebeple bulunulan yerden ayrılmak
Bu kahveden sıkıldın, ötekine çıkarsın, anladın mı?  - Memduh Şevket Esendal
30. nesnesiz  Niteliği sonradan anlaşılmak
Eyvah, bu da ötekiler gibi soysuz çıktı.  - Reşat Nuri Güntekin
31. nesnesiz  Belirmek, tanınmak
Bir ilçe belediye başkanı hepsinden açıkgöz çıktı.  - Muzaffer İzgü
32. nesnesiz  Davranışta herhangi bir niteliği bulunmak
33. nesnesiz  Yerinden oynamak
Fukaranın hem sağ bileği çıkmış hem davulu patlamıştı.  - Reşat Nuri Güntekin
34. nesnesiz  Görünür veya belli bir durumda bulunmak
35. nesnesiz  Oluşmak, olmak
36. nesnesiz  Piyasaya sürülmek
37. nesnesiz  Bitmek, büyümek, sürmek
38. nesnesiz  Verilmek
39. nesnesiz  Ay veya mevsim geçmek
40. nesnesiz  Yeni yetişip satışa sunulmak
41. nesnesiz  Yükselmek, artmak
42. nesnesiz  Artırmak, fiyatı yükseltmek
43. nesnesiz  Sesini yükseltmek
44. nesnesiz  Büyük abdest bozmak
45. nesnesiz  Giderilmek, yok olmak
46. -den  Unutmak
47. nesnesiz  Ay, Güneş görünmek
Hava açılmış, ay çıkmıştı.  - Refik Halit Karay
48. nesnesiz  Yayımlanmak
Yeni çıkmış Fransızca bir iki kitap bulunurdu.  - Yusuf Ziya Ortaç
49. nesnesiz  Gelmek
Çok geçmeden haber çıkacağını kadınlık insiyakıyla derhâl sezmişti.  - Refik Halit Karay
50. nesnesiz  Gerçekleşmek
İnsanın her gördüğü rüya çıkmaz ya!  - Memduh Şevket Esendal
51. nesnesiz  Bulunduğu yerden fırlamak, kopmak
52. Bir şeyin düzeni bozulmak, eskisinden daha değişik, kötü bir duruma girmek
53. -le  Flört etmek
Sevim, senden başka bir kızla çıkmadım.  - Attila İlhan
54. -e  Erişmek, görmek
Aklı başında ama sabaha çıkamayacağına kalıbımı basarım.  - Sait Faik Abasıyanık
55. mecaz  Harcamak zorunda kalmak
56. -i  Vermeye katlanmak
çıkmak ile ilgili atasözü ve deyimler
çıkmak kelimesinin birleşik formları
Bir Kelime
katı kalpli

1. Merhametsiz

Bir Atasözü - Deyim
eli ermek

yapabilmek, ulaşabilmek