KELİMETÖR - TÜRKÇE SÖZLÜK

ANASAYFA/SÖZLÜK

çıkarmak

1. -den  Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak
2. -i  Sonunu getirmek
3. -i  Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek
4. -i  Bulmak, ortaya koymak
5. -i  Hatırlamak
Adamı nereden tanıdığımı tam olarak çıkarmaya çalıştım.  - Necati Cumalı
6. -i  Öfke, hırs, acı vb.nin zararını çektirmek
7. -i  Sağlamak, elde etmek
8. -i  Gibi göstermek, bir davranış yüklemek
9. -i  Sindirim yolundan dışarı atmak, kusmak
Sonunda dayanamayıp o gece ne yediyse çıkardı.  - İhsan Oktay Anar
10. İlgisini keserek uzaklaştırmak
11. -i  Giysi, ayakkabı vb.ni vücuttan ayırmak, soymak
İhtiyar hatun, onun ayakkabılarını ve ceketini çıkarıp çekilip gitmişti.  - Sait Faik Abasıyanık
12. -i  Yayımlamak
Gençlerin tenkitlerini gördü, yeni çıkardıkları edebiyat tarihlerini karıştırdı.  - Orhan Seyfi Orhon
13. -i  Gidermek
14. nesnesiz  Yapmak, üretmek
15. -e  Sunmak
16. -e  Göstermek
Sosyeteye bir ustabaşıyı kocam diye çıkaracaksın.  - Memduh Şevket Esendal
17. -i  Bir müzik parçasını notalarıyla çalmak
Yeni öğrendiği bir tangoyu piyanoda tek parmakla çıkarmaya çalışan İlhami...  - Haldun Taner
18. nesnesiz  Yollamak, göndermek
19. nesnesiz  Boşaltmak
Karşıki kıyıda yün denkleri çıkaran gemiye haykırdık, işaretler ettik.  - Refik Halit Karay
20. nesnesiz  Resim yapmak
21. nesnesiz  Fotoğraf çektirmek
22. -i  Söylemek
Bu dedikoduyu ortaya mutlak bizim arkadaş çıkarmıştır.  - Osman Cemal Kaygılı
23. -i  Üçüncü bir sayı elde etmek üzere belli bir sayıdan, daha az değerli başka bir sayı kadar birim eksiltmek, tarh etmek
Bir Kelime
mazbata muharriri

1. Bir komisyon kararının gerekçesini kaleme alan üye

Bir Atasözü - Deyim
akılları pazara çıkarmışlar, herkes yine kendi akılını almış (veya akıllar gelin olmuş, herkes kendininkini beğenmiş)

`insan kendi aklını başkasınınkinden üstün görür` anlamında kullanılan bir söz